Antalya Psikoloji

Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntı Hastalığı)

Halk arasında Takıntı Hastalığı olarak da bilinen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) toplumun yaklaşık % 2-3’ünde görülen ve sıklıkla ergenlik ve erken erişkinlik döneminde başlayan, obsesyon ya da kompulsiyonların bulunduğu, hastayı ve yakınlarını önemli derecede etkileyen bir psikiyatrik hastalıktır. Eğer tedavi edilmezse sonuçta hasta ve yakınlarının toplumsal, mesleki, ailevi ve cinsel işlevsellikleri sıklıkla bozulur.

Obsesyon (Saplantı) Ne Demektir?
Kişinin isteği ve denetimi dışında gelen, kişinin kabul etmek istemediği, uygunsuz olarak düşünülen, belirgin sıkıntıya neden olan, sürekli düşünceler, dürtüler ya da göz önüne getirilen görüntü seklinde düşlemlerdir.

Sık Görülen Obsesyon Örnekleri;
Kirlenme: Elinin veya vücudunun kirlendiği, temizlenmediği ile ilgili düşünceler
Mikrop Kapma: Bir yere dokunduğunda, tokalaştığında mikrop kapacağına dair düşünceler
Emin Olamama: Kapıyı, ocağı, elektriği kapatıp kapamadığından, abdest alırken tam eksiksiz abdest aldığından, suyun her yere değdiğinden emin olamama
Düzen-Simetri: Her şeyin yerli, yerinde, düzenli, simetrik olması ile ilgili düşünceler
Dinsel: Tanrı tanımazlık düşünceleri, küfürler, günahkar düşünceler
Cinsel: Yakınları, sevdiği kişilerle ile ilgili ayıp, cinsel içerikli düşünceler, görüntüler
Zarar Verme: Yakınlarına, sevdiği kişilere zarar vereceğini, öldüreceğini, bıçaklayacağını, boğacağını düşünme

Kompulsiyon (Zorlantı) Ne Demektir?
Kompulsiyonlar, obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı gidermek veya önlemek amacı ile tekrar tekrar yapılmaktadır; kişi bunları yapmaya adeta zorlanmış gibi hissetmektedir. Tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir.

Sık Görülen Kompulsiyon Örnekleri;
El Yıkama-Temizlik: Elini, evi, kıyafetleri sık sık yıkama, temizleme; sık sık banyo yapma; banyonun, abdestin, el yıkamanın uzun sürmesi
Kaçınma Davranışları: Elinin kirleneceği düşüncesiyle tokalaşmaktan kaçınma; yakınlarına zarar vereceği düşüncesiyle çatal, makas, bıçak gibi aletlerden uzak durma
Kontrol Etme: Kapıyı, ocağı, tüpü, elektriği, ütünün fişini tekrar tekrar kontrol etme
Düzenleme: Evde, büroda her şeyi düzenleme, yerine koyma, simetrik hale getirmeye çalışma
Biriktirip Saklama: Bir gün işime yarar diye gereksiz bir takım nesneleri toplama, biriktirme, saklama
Sayı Sayma: Sayıları sayma, çıkarma, toplama; plakalara bakma; yerdeki kareleri, yollardaki direkleri, tabelaları, belli nesneleri sayma
Yineleme, Tekrar Yapma: Belli sayılara özel önem verme ve bazı eylemleri (saç tarama, giyinme, el yıkama, kapıdan geçme, okuma, oturma-kalkma, dua etme gibi) o kadar tekrarlama

OKB Tanısı Nasıl Konur?
Burada önemli olan nokta; her kaygı duyan, hafif endişeli-sıkıntılı birisinin veya bazı takıntıları olan kişilerin OKB tanısı almadığıdır. Çünkü bu kişiler, bu sorunları sıklıkla yaşamlarını etkilemeden çözerler, yaşamlarının doğal akışı bozulmamıştır. Düşünceleri, kaygıları daha kısa sürelidir, daha düşük yoğunluktadır ve daha az sıklıkta ortaya çıkar.
Bir kişiye OKB diyebilmek için obsesyon ve kompulsiyonların aynı anda bulunmasına gerek yoktur. OKB tanısı koyabilmek için;

  • Obsesyon ve kompulsiyonlardan herhangi birisinin varlığı,
  • Yaşamın doğal akışını etkileyecek düzeyde yoğun kaygı-sıkıntı hissinin bulunması,
  • Düşünceler veya uğraşlar sebebiyle zamanın boşa harcanması,
  • kişinin toplumsal ve mesleki işlevselliğinin bozulması gereklidir.

Şaşırtıcı bir şekilde kişi, obsesyon ve kompulsiyonların aşırı, anlamsız, saçma olduğunu kabul eder. Ancak hasta obsesyon ve kompulsiyonlarından utanç duyabilir ve dolayısıyla bu durumu gizli tutabilir, bunları yıllarca saklayabilir.

OKB hastalarında uzun dönemde depresyon, panik bozukluk (panik atak) ve sosyal fobi (aşırı çekingenlik) gibi başka psikiyatrik hastalıklar da ortaya çıkabilir. Bu hastalıklarla birlikte hastanın durumu daha kötüleşir.

OKB Niçin Önemlidir?

  • Aşırı temizlik nedeniyle ciltlerinde bozukluklar, yaralar açılabilir.
  • Depresyondaki gibi OKB’de de intihar riski vardır.
  • İleri dönemlerde çevreleri ile iletişimleri bozulur, eve kapanıp, çevreden uzaklaşabilirler; evde de hep ayni şeylerle vakit geçirmekten başka iş yapamayabilirler.
  • Cinsel ilişkiden kaçınabilir, olabilecekse bile bunu bir kurallar silsilesi haline getirip, ayrılık ve boşanmalara zemin hazırlayabilirler.
  • İşlerini çok yavaş yaptığından ve belirli kalıpların dışına çıkamadığından iş verimi düşüp, mesleki sorunlar yaşayabilir; çevrelerini etkileyip, çocukları ve eşinin hayatlarını kısıtlayabilirler.

OKB Nasıl Tedavi Edilir?
OKB’nin en etkili tedavisi “ilaç tedavisi, bireysel (özellikle bilişsel davranışçı) psikoterapi ve aile-grup terapisinin birlikte uygulanması” ile yapılır. Bu şekilde yapılan tedavi ile tedavi şansı % 70 civarındadır.
Tedavide kullanılan ilaçlar sıklıkla antidepresan ilaçlardır ve bağımlılık yapma riski yoktur. Tedaviye yanıt geç çıkar (2-3 ay) ve depresyonda kullanılan dozlara göre daha yüksek dozlarda ilaç kullanılması gerekmektedir. İlaçların uzun süre ve doktor kontrolünde kullanılması gerekmektedir.