Antalya Psikoloji

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

TRAVMA ve PSİKİYATRİK RAHATSIZLIKLAR

Ruhsal travma nedir ?

Bilindiği gibi travma canlı üzerinde beden ve ruh acısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı olarak tanımlanmaktadır. Ruhsal travma kapsamına fiziksel ve duygusal tacizler (dövülme,gasp olayları,çocukluk cağından beri süregelen sevgisiz ortam, sağlık,eğitim ,barınma ve beslenme gereksinmelerinin karşılanamaması gibi), cinsel tacizler, doğal afetler (deprem, sel, fırtına , gibi),yangınlar , trafik kazaları, savaşlar ,çatışmalardan etkilenmek girmektedir.

Ruhsal bir travmayı izleyerek bazı kişilerde önce akut stres bozukluğu bazı kişilerde de bunun sonrasında travma sonrası stres bozukluğu ya da diğer adi ile post travma tik stres bozukluğu dediğimiz bir durum gelişebilmektedir.

Akut stres bozukluğu nedir?

Travma oluşumundan sonraki ilk 1 aylık sure içinde gözlenir. Kişi aşağıdaki iki belirtinin olduğu travmatik bir yaşantıdan geçmiştir:

A:

1) Gerçek bir hayat kaybı,olum ya da olum tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkasının fizik bütünlüğüne yönelik bir tehdit olayını yasamış, tanık olmuştur.
2) Kişi aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme seklinde tepkiler göstermiştir.

B: Kişi bu olayı yasarken ya da yasadıktan sonra dissosiyatif belirtiler dediğimiz aşağıdaki belirtilerden en az ucunu yasamıştır.

1)Uyuşukluk, dalgınlık, duygusal tepkisizlik, donukluk hiç birsek hissetmiyorum, ne ağlamak ne gülmek geliyor içimden sadece bir noktaya bakıp,dalıyorum
2)Çevrede olup,bitenlerin farkına varma halinde azalma etrafımdan habersizim,kim geldi,kim gitti,kim ne dedi bilmiyorum
3)Çevreyi olduğundan farklı,yabancı,değişik algılama (derealizasyon) burası sanki benim odam,yatağım değil,sanki boşluktayım,yasadıklarım gerçek değil
4)Kendini olduğundan farklı ,yabancı algılama (depersonalizasyon) “sanki kendimi dışarıdan izliyorum,ellerim sanki benim ellerim değil,
5) Dissosiyatif amnezi dediğimiz ,travma öncesi,esnası veya sonrasına ait olayları hatırlayamama ne olduğunu,ne yaptığımı bilmiyorum,kimlerle konuşmuşum,nerelerden geçmişim bilmiyorum, bir de baktım buradayım hatta simdi neredeyim bilmiyorum

C: Travma tik olayın kişinin gözünün önüne tekrar gelmesi, ister istemez düşünmesi, rüyalarda görülmesi, kabuslar, illüzyonlar (nesneleri korkutucu bir şekilde travmayla ilgili nesnelere benzetme, kalemleri bıçak gibi algılama seklinde), flashback dediğimiz sanki o olayı tekrar ayni şekilde yasıyor gibi hissetme hali,olayı hatırlatan şeylerle karsılaşınca kaygı duyma (TV.de seyredilen deprem görüntülerinde, çatışma ve savaş sahnelerinde fenalık hissetme,travma tik olayın yıl dönümlerinde huzursuzluk hisleri)

D: Travma ile ilgili hatıraları akla getiren uyaranlardan kaçınma (onları düşünmek,konuşmak,o duyguları hissetmek,o olayın benzeri etkinlikler, yerler ve kişilerden uzak durma)

E: Aşırı uyarılmışlık hali (uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorluk çekme, huzursuz bir şekilde dolaşma, bir noktaya,konuya dikkatini verememe, en ufak bir sesten irkilme,yerinde duramama gibi)

Bu belirtiler kişide belirgin bir kaygıya yol açıp,toplum içinde, is yaşantısı, genel uğraşlarında belirgin bir bozulmaya yol açmaktadır.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) nedir?

Bu kez travmatik olayın yukarıda saydığımız etkileri 1 ayı geçmiş ve devam etmektedir.

A: Kişi hayati tehdit veya ölüme tanık olmuş ya da yasamıştır. Aşırı korku, çaresizlik, dehşete düşmüşlük içindedir.

B: Travmatik olayı aşağıdakilerden en az birisi ile yeniden yasıyordur.

1) Elde olmayan bir şekilde tekrar anımsanan endişe ya da algılar (küçük çocuklar travmayı konu alan oyunlar oynarlar)
2) Olayı huzursuzluk verir bir şekilde rüyada görme
3) Olay sanki yeniden oluyormuş gibi davranma
4) Olayın bir yönünü çağrıştıran ya da andıran iç ya da diş olaylarla karsılaşmakla yoğun huzursuzluk hissetme

C: Aşağıdaki kaçınma davranışlarından en az 3’unun olması

1)Travmaya eslik etmiş olan duygu, düşünce ya da konuşmalardan kaçınma çabaları
2)Travma ile ilgili anıları uyandıran etkinlikler, yerler ya da kişilerden uzak durma çabaları
3)Travmanın önemli bir yönünü anımsayamama
4) Önemli etkinliklere karsı ilginin ya da bunlara katilimin belirgin olarak azalması
5) İnsanlardan uzaklaşma ya da insanlara yabancılaştığı duyguları
6) Duygulanımda kısıtlılık (örneğin sevme duysunu yasayamama)
7) Bir geleceği kalmadığı duygusunu tasıma (geleceğe yönelik planlar yapmama,”bundan sonra artık okulu bitiremem, evlenemem,is yapamam, gelecek bana bir şey ifade etmiyor” şeklinde düşünceler)

D: Aşağıdakilerden en az ikisinin bulunması ile belirli ‘artmış uyarılmışlık ‘ yakınmalarının olması

1) Uykuya dalmakta ya da sürdürmekte güçlük
2) Düşüncelerini belli bir konuya toplayamama
3) Aşırı huzursuzluk,yerinde duramama,gerilim hali
4) Aşırı irkilme tepkisi gösterme

Toplumda travma ve TSSB

3 Kişiden biri hayatlarının belli bir evresinde ağır travma yasarlar. TSSB bunlardan % 10-20 ‘sini etkilemektedir. Hayat boyu TSSB rastlanma oranı % 8 bulunmuştur (erkeklerde % 6,kadınlarda %10) . Bununla birlikte çoğu kişi TSSB hastalığına sahip olup, tedavi görmemiştir.

TSSB’ DA cinsiyet acısından farklılıklar

Kadınlarda cinsel tecavüzler ve fiziksel taciz daha yüksekken, erkeklerde silahlı saldırı ve çatışma seklindeki etkenler daha önde gelmektedir. Kadınlarda belirtiler daha şiddetlidir. Hastalığın suresi kadınlarda daha uzun sürmektedir. Kadınlarda travmatik olayın 15 yas öncesinde başlama riski çok daha yüksektir (özellikle cinsel taciz ve tecavüzlerde)

TSSB niçin önemlidir?

Eğer hasta tedavi edilmezse :

1) Kişinin sosyal ve mesleki hayati,duygusal dünyasında bozukluklar oluşur (isten çıkarılmalar, boşanmalar, tek basına yasama,kendini iyi hissetmeme gibi)

2) Kişinin hayatinin kalitesi azalır (intihar girişimleri,hastaneye yatışlar,alkol ve uyuşturucu madde alışkanlıkları,suç isleme)

3) Diğer fiziksel ve psikiyatrik hastalıklara eğilim artar (ileri dönemlerde gastrit, hipertansiyon,astım gibi fiziksel ve depresyon,panik bozukluğu gibi psikiyatrik bozukluklar).

4) Rahatsızlık uzun erimde kişinin ailesi ve çevresini de etkileyeceğinden toplumda huzursuzlukların artmasına ve ruh sağlığı bozuk bir toplum haline gelmemize yol açmaktadır.

TSSB için risk faktörleri

Ailede psikiyatrik bir bozukluğun olması, çocukluğun erken dönemlerinde davranım bozukluklarının olması,eğitim düzeyinin düşük olması,küçük yasta ailesinden ayrılma, daha önceden depresyonun varlığı ve yeterli çevresel desteklerin olmaması TSSB gelişmesi riskini arttırmaktadır.

Tedavisiz geçmez mi ?

Yapılan çalışmalara göre tedavi almayan vakalardan % 25’ inin 1 yıl içinde, % 40’ inin 2 yıl içinde iyileştiği, ancak hastalarin % 50’sinin 6 yıl sonra bile rahatsızlıklarının ayni şekilde sürdüğü görülmüştür

TSSB’ da, belirtileri etkileyen değişiklikler

Etkilenen kişilerin sorunlarının ve yasadıkları travmanın şiddetine göre beyinlerindeki ‘hipokampus’ adli bölgenin küçüldüğü gözlenmiştir. Ayrıca beyindeki hipotalamus-hipofiz ile böbrek ustu bezleri bağlantısının düzeninin bozulduğu ; adrenerjik sistem ve serotonerjik sistemlerde düzensizlikler olduğu saptanmıştır.

TSSB’da tedavi

Tedavi bilişsel tedavi, ilaç tedavisi ve grup terapi ile yürütülebilmektedir. Bilişsel tedavide kişinin kendine ve çevresine yönelik aşırı güvensiz, yetersizlik, yalnızlık, çaresizlik, suçluluk hatta düşmanca düşünceleri uygun yaklaşımlarla travma öncesindeki olağan, normal düşünce şekillerine çevrilmeye çalışılır. Kendine yetebilen, değer veren, olaylarla bahsedebilen ve travmanın getirdiği kaçınma, gerilim vb belirtilerden kurtulmuş bir kişi haline gelmesine çalışılır.

İlaç tedavisinde doz kişiden ve sure kişiden kişiye göre değişmektedir. Unutulmaması gereken şeyler ilacın doktor kontrol unda kullanılması, etkilerinin 2. haftadan sonra başlayabileceği, alışkanlık yapmayacağı, ancak kullanım suresinin uzun olabileceğidir (6 ay ve üzeri surede ).

Grup terapisi haftada bir, yaklaşık 1 saat sure ile yapılan ve ayni travma durumundan geçmiş 8-10 kişilik katilim ile gerçeklesen bir tedavidir.