Antalya Psikoloji

Panik Atak ve Panik Bozukluk

Panik Atak ve Panik Bozukluk toplumumuzda psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görülenlerdendir. Bu sebeple halkımız arasında en çok bilinen, en çok ismi duyulan hastalıklar arasındadır.

Fakat ne yazık ki en sık yanlış kullanılan kavramlardan da birisidir. Hemen her türlü psikiyatrik hastalığa, psikiyatrik belirtiye Panik Atak adı konulmakta ve en ufak bir gerginlik yaşandığında “Panik Atak hastasıyım” şeklinde ifadeler kullanılmaktadır.

Panik Atağı Nedir?

Yoğun korku ve huzursuzluk durumunun olduğu, aniden başlayıp, rahatsızlığın en geç 10 dakika içinde en üst düzeye ulaştığı ve 13 belirtiden en az 4’ünün bulunduğu bir kaygı nöbetidir.

Bu 13 belirti şunlardan oluşmaktadır:

  • çarpıntı, kalp hızında artış, kalp seslerini duyuyor gibi hissetme
  • terleme
  • titreme veya sarsılma hissi
  • boğulma ya da nefes alamama, nefesinin yetmediği hissi
  • tıkanma, soluğun kesilmesi hissi
  • göğüste ağrı veya göğüste bir rahatsızlık hissi
  • bulantı ya da karında ağrı ya da karında bir rahatsızlık hissi
  • bas dönmesi, dengesizlik, basta sersemlik hissi, bayılma hissi, yere düşecek gibi olma
  • çevreyi olduğundan farklı, sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış, olağandışı, farklı bir şekilde algılama hali
  • kontrolünü kaybetme, delireceğini düşünme şeklinde bir korku
  • o anda kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu
  • uyuşma, hissizlik, yanma, karıncalanma hisleri
  • üşüme, ürperme, soğuk ya da sıcak basmaları, başından aşağı kaynar su dökülmüş veya hamama girmiş gibi olma

Panik Atak Hangi Bozukluklarda Görülebilir?

Panik Atak; depresyon, panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal fobi ve diğer fobiler, obsesif kompulsif bozukluk, yas süreci, madde kullanımı gibi psikiyatrik hastalıklarda görülebilir.

Panik Bozukluk Nedir?

Yukarıda belirtilmiş olan panik atakların;

  • aniden, beklenmedik zamanlarda ve tekrarlayarak oluşması,
  • en az 1 ay süreyle “bu atakların tekrarlayacağı yönünde sürekli bir kaygı”,
  • atağın sonunda olabileceğini düşündüğü şeyler (ölmek, delirmek, kalp krizi geçirmek seklinde) ile ilgili kaygı duyma,
  • bu ataklarla ilgili olarak bazı davranışlarında değişiklikler yapma (evden yalnız çıkmama, kalabalık yerlere-asansöre girmeme gibi) şeklindeki bir rahatsızlıktır.

Görülme Sıklığı Nedir?

Panik Atak görülme sıklığı % 20-30 arasındadır. Tahmin edileceği üzere durumun Panik Bozukluk haline gelmesi daha düşük bir olasılıktır ve yaklaşık % 10 civarındadır.

Her iki durum da kadınlarda daha sık görülür.

Özellikle “ayrıntıcı, ince huylu, titiz, mükemmeliyetçi, her şey zamanında-düzenli olsun diyen, boş ver diyemeyen” kişilerde daha sık görülür.

Agorafobi Ne Demektir?

Panik bozukluk; agorafobili ya da agorafobisiz olabilmektedir.

Agorafobi sözcüğü eski Yunanca’dan köken almaktadır. “Agora”, pazar yeri, toplantı yeri, geniş meydan anlamına; “fobi” ise korku anlamına gelmektedir.

Kişi yalnız kalmaktan, kaçmanın, o ortamdan uzaklaşmanın kolay olmayacağı ya da her hangi bir rahatsızlık hissetme anında yardım alamayacağı topluma açık yerlerde olmaktan korku duymaktadır.
Bu kişilerde gördüğümüz bazı ortak özellikler arasında;

  • tek başına dışarıya çıkamama ve yanlarına başka bir kişiyi de alma,
  • kalabalık caddelerden geçememe, kalabalık mağaza, marketlere girememe,
  • kapalı ortamlar (tünel, köprü ve asansörler gibi) ve kapalı araçlar (metro, otobüs, uçak gibi) dan kaçınma sayılabilir.
  • ileri aşamalarda kişiler evlerinden çıkmayı reddedip, çevrelerindekileri de kendileri gibi evde tutmaya zorlayabilirler.

Tedavi Nasıl Yapılır?

Panik Atak ve Panik Bozukluk ne yazık ki sık görülen rahatsızlıklardır. Sevindirici olan ise tedaviye yanıt oranı çok yüksektir; % 90 civarındadır.

Tedavi; ilaç tedavisi ve psikoterapi ile yapılmaktadır. Kullanılan ilaçlar gayet güvenlidir, doktor kontrolünde alındığında bağımlılık yapma riskine sahip değildirler. İlaçlar en az 6 ay süreyle kullanılmalı ve muhakkak doktor kontrolünde bırakılmalıdır.

Psikoterapide ise bilişsel-davranışçı ve dinamik yönelimli psikoterapiler etkilidir. Et etkili sonuç psikoterapinin ilaç tedavisi ile kombine edilmesiyle alınır.