Antalya Psikoloji

Vajinismus Belirtileri ve Tedavisi

Kadında cinsel birleşmenin gerçekleştiği anatomik bölgeye “vajen veya vajina” adı verilir. Vajinismus, cinsel ilişki/birleşme sırasında kadının vajen kaslarını (özellikle Pubococcygeus kaslarını) refleks olarak (istemsiz bir biçimde) kasması sonucunda “cinsel birleşmenin hiç olamaması ya da çok zor gerçekleşmesi” durumudur. Bu durum kesinlikle kadının partnerini/cinsel birleşmeyi istemediği, sevmediği anlamına gelmez, kasılma kesinlikle istemsizdir.

Vajinismus hastalarında, kasılmaların sadece vajinal girimde değil, ayni zamanda vücudun diğer bölgelerindeki kaslarda da (karin, bel, sırt, bacak gibi) görülmesi sonucunda vücutta yaygın bir biçimde kas ağrıları oluşabilmektedir.

Kasılma seklinde kendini gösteren bu vajinal refleks, sadece cinsel ilişki/birleşme sırasında değil kadının jinekolojik muayenesi sırasında, tampon kullanımı durumunda ya da parmağın vajene sokulması gibi vajene herhangi bir girişim içeren her durumda tetiklenebilir. Bu durumda vajene herhangi bir şeyin girmesi mümkün değildir ve her türlü girişim çabası son derece rahatsız edici veya imkansızdır.

Vajinismus sorunu sonlandığı anda, tüm bu kasılmalar çok kısa zamanda kendiliğinden kesilecek ve beden normal durumuna dönecektir.

Görülme Sıklığı Nedir?

Cinsellik özel, mahrem, konuşulmayan bir konu olduğu için hastaların hemen hepsi bu durumun çok nadir görüldüğünü ve hatta hastaların büyük bir kısmı sadece kendilerinde olduğunu düşünürler. Fakat sanılanın aksine vajinismus, özellikle bizim gibi toplumlarda (cinsel bilgilenmenin az olduğu, cinselliğin tabu olarak görüldüğü toplumlarda) çok sık görülen bir durumdur. Türkiye’de kadınların yaklaşık %10’unda rastlanmaktadır.

Tipleri Nelerdir?

  1. Primer (Birincil) Vajinismus: Cinsel hayatin başlamasından itibaren görülen ve bir kez bile cinsel birleşmenin gerçekleşememesi türündeki vajinismustur.
  2. Sekonder (İkincil) Vajinismus: İlk başta cinsel birleşme mümkün iken yasanmış bir cinsel travma sonrası (olaylı bir doğum, düşük, kürtaj, yanlış yapılan ve ağrılı bir jinekolojik muayene, taciz veya tecavüze maruz kalma gibi) oluşan vajinismus durumudur.

Nedenleri:

Vajinusmus’un sık görülen nedenleri aşağıda sıralanmıştır;

  • Cinsel bilgi ve deneyimin azlığı
  • Yanlış cinsel inanışlar
  • İlk gece ile ilgili yanlış, abartılmış, korkutucu bilgiler
  • Kızlık zarı ile ilgili yanlış, abartılmış, korkutucu bilgiler
  • Aşırı katı dini inançlar
  • Cinselliğin ayıp, günah, kirlilik olarak görülmesi
  • Ağrılı ilk birleşme
  • Ağrılı bir jinekolojik muayene
  • Olaylı bir doğum, düşük, kürtaj
  • Cinsel taciz, tecavüz
  • Cinsel yönelim bozuklukları

Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?

Vajinismus sorunu olup yıllarca cinsel birleşme yaşayamayan birçok çift bulunmaktadır. Bu çiftlerde aşağıda belirtilen ek başka sorunlar da zamanla görülebilmektedir;

  • Cinsel istekte azalma
  • Kadında uyarılma ve orgazm bozukluğu
  • Erkekte sertleşme güçlüğü, erken boşalma
  • Çift arasında çatışmalar, ilişki sorunları
  • Evlilik dışı ilişkiler
  • Depresyon gibi ek psikiyatrik hastalıklar

Tedavi:

Vajinismus çok sık görülen bir rahatsızlık olmasına rağmen, sevindirici olan doğru bilgilendirme ve bilişsel-davranışçı psikoterapi yöntemleriyle %100’e yakın başarı oranına ulaşılabilir.

Öncelikle ek başka sorunlar varsa; onlar değerlendirilir, gerekliyse aile terapisi ve psikiyatrik sorunlara yönelik tedavi yapılır.

Vajinismus çiftin sorunu olduğu için, yani sadece kadının sorunu olmadığı için çift birlikte değerlendirilir ve tedavi birlikte yapılır.

Yukarıda da görüldüğü üzere en büyük sebep eğitim, bilgi eksikliği ve yanlış inanışlar olduğu için ilk başta çifte cinsellikle ilgili bilgilendirme yapılır, yanlış inanışlar tartışılır ve düzeltilir.

Sebep psikolojik olduğu için cerrahi yöntemlerle (kızlık zarının ameliyatla alınması, anestezi altında cinsel birleşme deneme gibi) tedavi edilemez. Hatta bu gibi girişimlerin daha başka sorunlara (kadında: eşine ve kendine karşı güvensizlik duygularına; kiminle cinsel birleşmeye girdim?; kimler seyretti?; başka ne yapıldı? gibi kaygılara) neden olabileceği unutulmamalıdır.